SSRMining – Anagold – Zehir saçan havuza en üst sınırdan ceza

Erzincan İliç’te Çöpler Altın Madeni’nde siyanür borularının patlamasının ardından şirkete 16,4 milyon lira ceza kesildi. Yaşam savunucuları “Türkiye’nin Çernobili” olarak adlandırılan madeninin kapatılması için mücadelede.
YAŞAM
26.06.2022 07:49

SSRMining – Anagold – Zehir saçan havuza en üst sınırdan ceza

HABER MERKEZİ

Ülkenin ikinci en büyük altın madeni olan Erzincan’ın İliç ilçesinde 12 senedir faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeni, yaşamı ve çevreyi tehdit ediyor. 200 futbol sahası büyüklüğünde olan siyanür havuzu üç kat daha genişletilmek isteniyor. Kanada ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold Madencilik tarafından işletilen altın madeninin siyanür borusu patladı. Aynı zamanda aktif deprem fayı üzerinde bulunan madenden, 20 ton siyanürün Fırat Nehri’ne aktığı öne sürüldü. Boruların patlamasından sonra bölgeye gelen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı firmaya 16 milyon 441 bin TL (1mılyon dollar) idari para cezası kesildiğini ve suç duyurusu yapıldığını açıkladı.

https://www.birgun.net/haber/zehir-sacan-havuza-en-ust-sinirdan-ceza-393270

Demek zamanında CED raporu , Risk Analizi Yaparken gereken TEHLİKELERİ ÖLÇMEMİŞ. Bence o CED dosyasını yapanıda cezalandırmak gerek

Bizim yayınlarımız

23 nisan 2022

SSRMining – Anagold Erzincan Raport Su


18 nisan 2022

ARTIK büyüme diye birsey olmaz, son CED raporu kabul görmez

İLİÇ KAZASI BİR İLK DEĞİLDİR, SON DA OLMAYACAKTIR.

Erzincan ili, İliç ilçesi, Çöpler köyü mevkiinde özel bir şirket tarafından işletilen polimetal (altın) madeni işletmesinde, 21.06.2022 Salı günü gecesi siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hattında oluşan yırtılma nedeniyle yaklaşık 20 m3 siyanürlü solüsyon çevreye yayılmıştır. Valilik tarafından yapılan açıklamada, bulaşık toprağın hipoklorit kullanılarak nötralize edildiği ve taşındığı belirtilmiştir.
Valilik tarafından olayın gerçekleşmesinin üstünden 4 gün geçtikten sonra yapılan açıklamada “hiçbir dereye karışma olmadığı, Fırat Havzasına gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir” denilmektedir. Burada öncelikli olarak sorgulanması gereken Erzincan Valiliğinin açıklama yapması için neden 4 gün beklediği ve bu süre içerisinde neler yaptığıdır.
Odamız tarafından yapılan tüm çalışmalara rağmen gerekli teknik bilgilere ne yazık ki ulaşılamamıştır. Bu nedenle çalışmalarımız basından ve kamuoyundan yapılan açıklamalar doğrultusunda elde edilen bilgiler üzerinden yürütülmüştür.
Tutanaklar incelendiğinde sızıntı saat 02:45 itibarıyla fark edilmiş olup saat 05:00 sularında yapılan müdahaleyle solüsyon akışının durdurulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda solüsyonun en az 3 saat süreyle zemin tarafından emildiği düşünülebilir. Bu nedenle siyanürlü solüsyonun çevreye ve yeraltı sularına etkileri derhal tespit edilmeli ve gerekli önlemler acilen alınmalıdır.
Elde edilebilen teknik bilginin eksikliğine rağmen, bu denli tehlikeli kimyasalların sadece muhafaza edildikleri alanların değil, taşındıkları hatlarda da çevreye verebilecekleri zarar göz önünde bulundurulmalı, olası sızıntı ve deşarjlara karşın gerekli tedbirler önceden alınmalıdır. Geçtiğimiz aylarda kapasite artırımı için başvuruda bulunan şirketin, bu duyarlılıkla mı kapasite artışına gideceği konusuda ayrı bir sorundur.
Diğer yandan, konunun basına yansımasının ardından ilgili şirkete idari para cezası kesildiği yönünde haberler yayınlanmaktadır. Elbette ki idari para cezası işlemi bir caydırma mekanizmasıdır ancak asıl olan, bilim ve tekniğin gerektirdiği üst standartlarda işletmeler kurmak ve her türlü faaliyeti etkin bir biçimde denetlemektir. Oysa ülkemizde kamu denetiminin bırakın etkinliğini varlığından bile söz etmek mümkün değildir.
Yandaşları kollayan politikalar, yetersiz örgüt yapısı, denetim elemanı sayısındaki eksiklik, liyakatsiz atamalar ve kayırmacılık gibi nedenlerle ortada bir denetim mekanizmasından bahsetmek mümkün değildir. Anti demokratik baskıcı ortam sivil denetimi de engellemekte yaşamın her alanında ranta dayalı; standardı düşük doğa ve insan karşıtı uygulamalar artarak devam etmektedir.
Üzülerek ifade etmek zorundayız ki; İliç kazası bir ilk değildir, son da olmayacaktır. Bu tür olaylarla ilgili Odamız tarafından yapılan açıklamalar ve çalışmalar incelendiğinde yaşananların, kamu çıkarlarından uzak, kaynakları, doğayı, halkı ve insanı esas almak yerine, yandaşı koruyan mevcut yanlış ekonomik politikalar devam ettiği sürece, devlet denetim mekanizmaları olması gereken yapı ve işleyişe kavuşturulmadığı sürece, kamu mekanizmaların yanında toplumsal denetim mekanizmaları çalıştırılmadığı sürece bu tür kazalarla karşılaşmaya devam edilecektir.
Yaşanan kaza nedeniyle başta işletme çalışanları ve yöre halkı olmak üzere tüm halkmıza geçmiş olsun diyor, bu tür kazaların son bulmasını diliyoruz.
Saygılarımızla;
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

You may also like...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Solve : *
15 + 17 =